2018 Alanya OrienteringADRESBağışBilgilerHakkımızdaMaps-HaritaOrganizasyonProjelerRoutes ve Tracks

• Anasayfa
• Bisiklet
• Geziler
• Havacılık
• İzcilik
• Kültür
• Motosiklet
• Okculuk
• Oryantiring
• Trekking-Hiking
• Triathlon
• Haberler
• Etkinlikler
  • Duyurular
• Basketbol
• ÇEVRE
• Organizasyonlar
• TMF ENDURO VE MOTO KROSS KURALLARI
• LOGO

HABER ARA

-- Tüm Kategoriler -- Bisiklet Geziler Havacılık İzcilik Kültür Motosiklet Okculuk Oryantiring Trekking-Hiking Triathlon Haberler Etkinlikler —  Duyurular Basketbol ÇEVRE Organizasyonlar TMF ENDURO VE MOTO KROSS KURALLARI LOGO Gelişmiş Arama

Corona krizi ile birlikte şehir hayatına karşı yeni bir bakış açısı ortaya çıktı. Uzaktan çalışma, hava ve ses kirliliğindeki düşüş ve bisiklet sürmedeki ani patlama Avrupa’nın araba odaklı şehir yapısını gözden geçirmesini sağladı. Vatandaşlarının evlerinden 15 dakikalık bir yürüyüşle ya da bisikletleri ile ihtiyaçlarına ulaşabilmesi gibi yenilikçi bir fikir Paris’ten Milano’ya kendine yer edinmeye başladı bile. COVİD-19 krizi ilerledikçe, şehirler kendi yaşamlarını yeni normale göre düzenlemeye başladılar. Bazı Avrupa belediyeleri bu “dönüm noktasını” bütün şehir yapısını yeniden düzenleyecek planlarla kendi lehlerine çevirdiler. Paris “ la ville du quart d’heure” fikrini formüle eden ilk şehir. Dünyanın geri kalanında bunu takip eden diğer şehirler ise : Milano, Glasgow, Melbourne, Bogota, Ottawa… Araba Sonrası Dünyaya Hazırlanmak 15 Dakikalık şehir teorisi oldukça basit ancak bir o kadar da zorlayıcı: yıllardan beri şehir hayatını motorlu taşıtlar üzerine taşıyoruz, bu şehirleri yeniden yayan ya da pedal üstünde yaşanılabilir kılalım. İş, ev, alışveriş, eğlence, eğitim , sağlık ve yeşil alanların hepsi 15 dakikalık bir yürüme/bisiklet mesafesinde ulaşılabilir olmalı. Yani yaklaşık birinin durakta ya da park yeri ararken harcadığı süre kadar. Sağlık krizi sürecinde insanlar kalabalıkların içine dalmadan hareket etmek istediğinden, araba sonrası şehir fikri hız kazanmaya başladı. Ancak aslında bu fikir bu fikir şehirlerdeki motorlu taşıt kirliliği ve iklim değişikliğine karşı başlamış bir hareketti. Bu teori aynı zamanda şehirleri daha yerel, hoş ve sakin yapmaya yeni bir yaklaşım. Belediye meclisleri de daha kaliteli şehir hayatının eninde sonunda sokakta daha az araba olması anlamına geldiğini fark etmeye başladılar. Bisikletler- 15 Dakikalık Şehirlerin Efendileri Eğer Avrupa Birliği’nin öncelikli hedefi daha esnek, daha yeşil ve adil toplumlar oluşturmaksa, bisiklet bu bağlamın dışında bırakılamaz. Kriz boyunca, bisikletler hareket sorunu için en iyi çözüm olmakla kaladı ; aynı zamanda belediyeler için ucuz ve etkili bir hamle oldu. Karantina sürecinde covid ve trafikle mücadele için Avrupa’da 2000 km’nin üzerinde bisiklet yolu oluşturuldu. Daha önceleri bisikletlier için “ çok yağmurlu, tepelik, rüzgarlı ya da güvenli değil” denen bölgeler şuan bisikletler dolup taşıyor. Bunların hepsi tek bir altın kural sayesinde : daha çok bisiklet yapılanması daha az araba. Anne Hidalgo ve Giussepe Sala , Paris ve Milano’nun belediye başkanları, karantina sürecini 15 dakikalık şehir projeleri ile alkışı kaptılar. Hidalgo 70 kmlik trafik yolunu bisiklet dostu “ corona pisti” haline getirerek “ Pari Respire” programını ilerletti. Milano ise 35 kmlik yeni bisiklet yolu yaptı. Kuzey İtalyadaki şehir binlerce kilometrekarelik trafik alanını yürüyüş yoluna çevirerek halkının sosyal mesafeye uymasını sağladı. Şehir Yenilenmesi İçin Uzun Süreli Bir Strateji 15 dakikalık şehir stratejileri tüm Avrupa yönetiminin arabasız şehirlerin karbon emisyonunu azaltmak için gerekli olduğunu ve bunun için ipleri ellerine almaları gerektiği gerçeğini gösterdi. Avrupa Yeşil Anlaşması 2050’ye kadar taşıma kaynaklı karbon emisyonunu %90 azaltma hedefine sahip, bu hedef yakıt temelli araçlardan elektrikli araçlara geçilmedikçe ulaşılacak bir hedef değil. İnsanların araca ihtiyaç duymadan mahallelerinde temel ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri bir plan CO2 emisyonu açısından çok daha gerçekçi bir strateji sunuyor. Belki de bu yapbozun en zor parçası , işe gidebilme, Avrupadaki uzaktan çalışmaya geçişle yakın zamanda çözüldü. Karantina dönemi herkese yaşama, çalışma ve hareket şeklimizi değiştirmemiz gerektiğimizi ve aslında bunun şuanki teknoloji ile ulaşılabilir olduğunu açıkça gösterdi. Bisiklet şehirlere yarın için gerekli potansiyeli sunabilir: daha yakın, daha yeşil ve daha sağlıklı toplu alanlar. “ Ya şöyle..” demenin zamanı çoktan bittiİ; Milano ve Paris gibi ilk adımı atıp yolları bisiklet rotalarına çevirmenin zamanıdır. https://ecf.com/news-and-events/news/cycling-towards-15-minute-cities