- Ayak tabanları
- Baldır
- Kalça
- Sırt
- Ters omuz (taklaya başlanan tarafın aksi tarafındaki omuz)
- İniş anında dikkatin dağılması,
- Ayak ve bacakların açık olması,
- Ayak tabanlarından önce parmak uçlarının yere değmesi,
- Dizlerin karına doğru çekilmesi,
- Başın ve vücudun çık yumuşak veya serbest olması.
- Kuvvetli rüzgarda seri hareket etmemek ya da buna hazırlıklı olmamak,
- Ayağa kalkmada gecikmek,
- Hareketlerin çok yavaş olması,
- Sağa sola bakıp çevreyle ilgilenmek,
- Yamaç paraşütünü gereğinden fazla yerde açık bırakmak,
- Kask, eldiven, telsiz, vb. malzemeleri iniş yerinde unutmak.
Açıklık Oranı
Açıklık oranı kanatın şeklinin bir ölçümüdür. Kanat yere düz bir şekilde sırtüstü yayıldığında yukarıdan bakış bize kanatın performansı ve özellikleri hakkında ipuçları verir. Yüksek rakamlar yüksek performansı, gelişmişliği ise düşük güvenilirliliği belirtir. Planörlerin açıklık oranı yüksek, yamaç paraşütlerinin ise onlara kıyasla düşüktür. Açıklık oranı, kanat uzunluğunun karesinin alana bölünmesiyle bulunur.
Örnek: Kanat uzunluğu 12,5 m, kanat alanı 32 m2 olsun.
Açıklık oranı: 12,5x12,5=156,25 156.25/32=4,9 olur. Bu kanat diğerlerine oranla daha ince bir kanattır ve muhtemelen iyi bir performansı vardır. Açıklık oranına göre kanat ucu anaforlarının etki alanı da farklılık gösterir. Verilen bir kanat yüzeyine göre, kanat ucu anaforları kanat ucundan çok içlere kadar etkili olurlar (Resim 1).
Resim 1: Kanat ucu anaforlarının tesir ettiği kanat alanı kısmı "X" ile gösterilmiştir. Her durumda kanat alanı aynıdır.
Alıştırmalar
İnsanlar yamaç paraşütü sporunu çeşitli nedenlerle yaparlar. Amacınız iyi bir pilot olmaksa bu konuda kendinizi geliştirmenin en iyi yolu her uçuşta yeni bir şeyler öğrenmektir. Herhangi bir yarışmaya katılma amacı olmaksızın uçmak ve zamanı harcamak kolaydır. Bununla birlikte uçtuğunuz her günü en verimli şekilde değerlendirmek için yapabileceğiniz pek çok alıştırma vardır.
Yerde İdare
Hava kötüyse, tepede sis ya da kalkış yerinde çok kuvvetli rüzgâr varsa, aşağıda yer çalışmaları yaparak deneyiminizi arttırabilirsiniz. Örneğin beş nokta taklası yamaç paraşütünüzü dahi açmadan yapabileceğiniz bir çalışmadır. Bu çalışma sırasında vücudunuzun yere temas eden noktalarını (özellikle omuz ve kalça), giysilerde kullanılan ve pamuktan yapılan vatka gibi nesnelerle desteklemeniz acı duymanızı engelleyecektir.
Kalkış Alıştırmaları
Kalkış denemelerini alçak, hafif eğimli bir yerde yapabilir ve böylece bir gün içinde büyük bir tepeden yaptığınızdan daha fazla kalkış yapabilirsiniz.
Küçük Alanlara İniş
Bu mükemmel bir alıştırmadır. Her zaman indiğiniz yerde çit gibi bir engelin bulunduğunu hayal edin. Hayali çitin bulunduğu bu küçük alana inmeye çalışın. Böyle bir alıştırma yaptığınızda gerçekten çit bulunan küçük bir alana inmek sizin için daha kolay olacaktır.
Belli Noktaya İniş
Yukarıdakine benzemekle birlikte bu defa belli bir hedefe inmeye çalışın. Böylece kanadınızı daha iyi tanıyıp kendi kapasiteniz hakkında pek çok şey öğrenebilirsiniz. Ancak bu çalışmanın bir alıştırma olduğu hiçbir zaman unutulmamalı ve hiçbir şekilde riske girilmemelidir
Eğimli bir Alana İniş
Günün birinde imli bir alana inmek zorunda kalabilirsiniz. Böyle bir durumda çok fazla yürümek istemiyorsanız fırsatları değerlendirebilmek için hafif eğimli yerlerde iniş tekniğinizi geliştirmeniz gereklidir. Bununla birlikte 45 dereceden fazla eğimi olan yerlerde yada sert rüzgarlarda bu alıştırma yapılmamalıdır.
360 Derecelik Dönüş
Dönüşler; tepe inişlerinde, uçuş planlamasında veya termallerde işe yaraması açısından çok iyi öğrenilmesi gereken bir harekettir. Bu manevra için oldukça büyük bir hareket gereklidir. Çünkü bazen arka rüzgârı almak ve rüzgâr yönünde sürüklenmek olasıdır. Bu alıştırmanın başlangıçta rüzgârın hafif olduğu büyük tepelerde denenmesinde yarar vardır.
Yelken Uçuş
Bu alıştırma en önemli çalışmalardan biridir. Kendinizi yelken uçuşuna hazırlamak için; tepeye paralel uçmaya çalışın, 180 derecelik dönüş yapın ve aynı alanı ters yönde yeniden uçun. Hafif rüzgarda küçük bir tepenin yakınında ya da daha şiddetli rüzgarda kaldırma bandının uzağında bunu yapmayı başarabilirseniz, herhangi bir kaldırma olduğunda yelken uçuşunu daha kolay yapabilirsiniz.
Karışıklıklar
Bazen yamaç paraşütünü yatırıp söndürmeye çalışırken ya da toplarken iplerin umutsuz bir şekilde karışmış olduğunu görebilirsiniz. Eğer böyle bir durumla karşı karşıya kaldıysanız hiç endişelenmeyin.
Öncelikle durumunuzu değerlendirin ve eğer çevrenizde size yardımcı olabilecek birileri varsa yardım istemek için çekingen olmayın ve bu konuda fazla gururlu davranmayın. Bu tür durumlarda yapılan en büyük hata, karışıklıkları taşıyıcı kolonların başlangıcından değil de, iplerin ortasından ya da daha yukarılardan çözmeye çalışmak ve bu arada harnesi iplerin arasında dolaştırmaktır. Bunun sonucunda ipler daha fazla karışabilir. İkinci önemli nokta, taşıyıcı kolonların bağlantılarını harnesten ayırıp ayırmamakla ilgilidir. Bu, her şeyden önce kişisel bir tercih olmakla birlikte karışıklığın net bir şekilde görüldüğü durumlarda harnes bağlantılarını çözmeye gerek yoktur.
Eğer gerçekten çok kötü bir karışıklık varsa, her şeyden önce yamaç paraşütünü rüzgâr almayan bir yere götürüp açın ve sonra bilinçli bir şekilde düzeltmeye çalışın. Biraz sabırla ve ikinci bir kişinin yardımıyla, zamanla en kötü karışıklıkları bile kolayca çözmenin yollarını öğrenebilirsiniz. Sizi şaşırtan ve endişelendiren bu karışıklıkları çözmek zamanla eğlenceli bir işe dönüşür.
Atmosferik Basıncın Etkileri
Atmosferik basınç değişiklikleri, insan vücudunda bazı önemli rahatsızlıkların doğmasına neden olur. Özellikle nezleli olarak uçuşa çıkanlarda orta kulak rahatsızlığı görülür. İrtifa alırken bu rahatsızlık pek hissedilmez. Ancak irtifa verişlerde nezlenin derecesine göre dayanılmaz düzeyde rahatsızlıklar olabilir. Orta kulaktaki gaz, irtifa arttıkça östaki borusundan dışarı verilir fakat kolay kolay içeri alınmaz. Bu nedenle alçalma sırasında düşük basınç ortamından yoğun basınç ortamına doğru gidildiğinden, orta kulakta rahatsız edecek derecede aşırı basınç oluşur. Bunu dengelemek ve asgari hasar ya da rahatsızlıkla gidermek için süzülüşler normal seyrinde yapılmalıdır.
Mide ve bağırsaklarda irtifaının artmasına bağlı olarak etkilenir. İrtifa arttıkça dış basınç azaldığından mide ve bağırsaklardaki gazlar genişler ve belirli bir müddet sonra rahatsız edici boyutlara ulaşır. Bu durumda yapılacak iş, geğirmek suretiyle vücudun rahatlamasını sağlamaktır. Bu durum havacılıkta normal bir sonuçtur.
Basınç değişikliğinden etkilenen bir başka bölge ise dişlerdir. Özellikle diş çürüğü olan insanlarda bu rahatsızlık görülür. Çürükler içerisinde hava kabarcıkları kaldığı için irtifa arttıkça genişler ve diş sinirlerine basınç yaparak diş ağrılarının meydana gelmesine neden olur. bu ağrılar, sinir sistemini olumsuz yönde etkilediğinden görevin yapılmasını ya da uçuşun sürdürülmesini tehlikeye düşüren durumlarla karşılaşılmasına neden olur.
Basınç Merkezi
Şişmiş kanatın farklı bölgeleri ve kubbenin hareketi farklı oranlarda kaldırma kuvveti oluştururlar. Bu kuvvetlerin gösterilmesi amacıyla basınç merkezi deyimi sık-sık kullanılır. Bu kitabi olarak basınç merkezi farklılığı yani kaldırmanın etki edebileceği teorik denge merkezidir.
Kanadın belli bir hızda ve uygun hücum açısında uçması durumunda süzülme doğru bir şekilde sürecektir. Ancak bu eşitlikler bozulursa kanadın uçuşunda değişiklikler olacaktır. Çok düşük hücum açısı gerçekleştiğinde yumuşak kanat yapısı deforme olmaya başlar, sel ağızları çalışmaz duruma gelir. Kanat ön taraftan kapanmaya başlar. Bu `ön kapanma ` olarak bilinir. Yüksek hücum açısında ise kanat üzerinde daha az hava akımı olur ve kanat daha yavaş hareket eder.
Bir kanadın uçuşu genellikle pilotun durumuna bağlı olarak sabitlenir. Fakat frenlerle oynayarak hücum açısı değiştirilir. Frenler aşağıya çekildikçe hücum açısı artar. Frenler daha aşağı çekilirken yukarı bırakılırsa ön kenarın geriye doğru hafifçe hareket ettiği görülür. Bunun sonucu kaldırma kuvveti artar. Max. kaldırma kuvveti noktası, min. Çöküşün sağlandığı oranda elde edilir. Bununla birlikte hücum açısı iyice arttırılırsa, hava kanadın üzerinden düzenli olarak aşmaz ve kanat geriye doğru yıkılmaya başlar. Kanadın üst yüzünde türbülans oluştuğunda alçak basınç alanı bozulur ve kanat işlevini kaybederek `stol` a girer.
Resim 1 Yüksek hücum (A) açısından dolayı stol`a girmiş kanat.
Belirli koşullar altında (termiğe giriş anı, kuvvetli rüzgâr anı, vs) hücum açısının fazla ya da az olmasına bağlı olmaksızın bazı kanatlar durumlarını koruyup şişkin kalabilir ancak hız min. İner, çöküş artar.Bu durum derin stol olarak bilinir.Frenler max. Aşağı çekilirse hareket ve ileri gidiş tamamen durur, İç basınç düşer ve kubbe tamamen söner. Hava ile şişmiş yapı kaybolur ve tam stol meydana gelir. (Resim 2)
Resim 2 Derin ve tam stol`a girmiş kanatların durumları.
Hem derin hem tam stol dn belli bir yükseklik kaybedildikten sonra çıkılabilir. Bu nedenle bir yamaç paraşütü ile bu tür durumlara düşmemek için (tüm hava araçlarında olduğu gibi) minimum hızın biraz üzerinde uçulmalıdır.
Kaynak: Orhan ÖZGÜLBAŞ